08 Nisan 2010

WRC Fail

Ralli denince akla ne gelir? Sert araziye dayanıklı şahane araçlar, onları süren gözükör pilotlar, üstünden geçilen etaplar ve en kısa zamanda bitirenin kazandığı yarışlar. Ama en son Ürdün Rallisi'nde artık pilotlara bile gına getirten bir şekilde, bu basit gerçek yaşanmıyor artık WRC'de.

Araçlar tamam, etaplar da var hala. Ama artık taktikler, gereğinden çok daha fazla bir şekilde WRC'de rol almaya başladı. En iyi pilotları, ellerinden gelenin en iyisini yapar şekilde görmüyoruz. Takım patronları tarafından (belki de mecburen) yavaşlatılıyorlar. Çünkü günü önde bitiren, ertesi günkü etaplara ilk başlıyor ve toprak rallilerde bu çok büyük bir dezavantaj. Yoldaki toz toprağı süpüren pilot, çok az yere tutunabiliyor, yavaşlamak zorunda kalıyor ve yolu temizleyerek arkasındakilere bunun avantajını kullandırtıyor. Kimse de bunu istemediği için günü neredeyse lider veya ikinci bitiren bir pilot, son etapta takım emirleri ile kasten yavaşlatılarak 5.-6.lığa döndürülüyor.

Uzun süredir Loeb ve Ford'dan bir rakibi (Gronhölm'dü eskiden, şimdi Hirvonen) şampiyonluk için çekişirken ikinci pilotlar ve artık ikinci takımlar, daha kötü yol pozisyonlarını alıp şampiyonluğu kovalayan pilota yardım etmeye çalışıyorlar. En son Ürdün Rallisi'nde artık o kadar fazla taktikle oynandı ki iki takım tarafından, ne izleyiciler, ne pilotlar bir şey anladı olanlardan. 3 gün boyunca yapılan şey, ralliden çok satrançı andırdı açıkçası. Hatta Loeb'ün dediği gibi: "3 günlük rallide iki gün taktik oynuyoruz, son gün pozisyonlar belli olunca da korumaya çalışıyoruz". Bunun yarış ruhu ile bağdaşmadığı, hatta taban tabana zıt olduğu aşikar.

Zaten son yıllarda eski popüleritesinden kaybeden, marka değeri düşen ve başta Subaru gibi klasikleşmiş bir markayla beraber Suzuki'yi, Mitsubishi'yi kaybeden bir seri, ne yapıp bu hatasından dönebilir? Öneri çok. Pilotlar, recce zamanını aynı zamanda bir sıralama turuna çevirip, önde bitirenin yol pozisyonunu seçmesi fikrini attılar. Ford patronu Malcolm Wilson, bunun, en iyi pilotu en iyi yol pozisyonuna koyup yarışların galibinin cuma akşamından belli olması anlamına geldiği söyledi. Belki de. Ama Citroen patronu Quesnel, Hirvonen-Latvala ikilisinin en az Loeb kadar hızlı olduğunu, bu yüzden de Wilson'ın dediklerinin doğru olmadığını belirtti. Onun da haklılık payı var.

Bir fikir de ben vereyim. Takvimdeki her yarışta, WRC ile beraber Production Car gibi başka seriler de yarışıyor. Onlar önden gidip yolu temizlese ve arkasında WRC'ler, önceki günkü sıralama ile temiz yolda yarışsalar. Bunun için, örneğin Production serisinin son aracı ile WRC'nin ilk aracı arasında normalden fazla bir zaman koymak gerekiyor ama şu andaki sıkıntıları bitirmek için fazlasıyla küçük bir değişiklik bu.

Ürdün Rallisi'nin Malezya GP'si ile, Türkiye Rallisi'nin Çin GP'si ile aynı haftasonuna gelmesi, zaten WRC için dezavantajken, bu şekilde karmaşık ve aslında manasız olaylar, serinin altına dinamit koymaktan farksız.

2 yorum:

sukullaci dedi ki...

aslında en iyi çözümü önermişsin. cuma 1. olan son sırada başlasa mesela bu seferde yarış cumadan bitecek. en iyisi pistin önceden temizlenmesi ama oda işte zaman kısıtlaması nedeniyle olmayabilir yani daha geç bi zamana sarkabilir yarışlar. aslında ilk çıkan pilottan zaman düşülmeside bi çözüm olabilir. tabi onu dikkatli bi şekilde hesaplarlar ama kafadan atayım 1.den 30 saniye 2.den 20 saniye 3.den 10 düşülse belli bi sıradan sonrada düşülmesine gerek kalmaz. heralde bu kayıpları hesaplamak mümkündür.

Sinan Kolat dedi ki...

Zaman düşme çözümü çok zor çünkü şartlar her rallide ve hatta her günde farklılık gösteriyor. Ayrıca yine taktiklere yol açabilecek bi uygulama.
WRC, bu seneden itibaren gece/karanlık etaplara izin veriyor. O yüzden günleri uzatmak bir sıkıntı yaratmaz. Zaten IRC'de bu yapıldı, Eurosport da naklen yayınladı ve çok da güzel oldu. Günleri uzatıp Productionları öne almak güzel bi çözüm olabilir. Tek sıkıntısı o seriyi heba ediyor oluyosunuz.

Related Posts with Thumbnails