04 Nisan 2010

Malezya GP: Sonunda Red Bull

Yağmur gelmeyince, aslında beklediğimiz heyecanı bulamadık diyebiliriz. Neyse ki dünkü yağmurla Mclaren'ler ve Ferrari'ler geriye düştü de biraz zevklendi yarış. Yine de 3 yarışta 3 farklı pilot ve 3 farklı takım galibiyet aldı ve puanlar iyice birbirine yakın.

Red Bull'lar sonunda bekledikleri ve çoktan hakkettikleri galibiyeti elde ettiler duble yaparak. Burada Vettel'in ilk virajdaki mükemmel atağı ile liderliği almasına dikkat çekelim, o olmasa muhtemelen Webber yarışı kazanırdı. Aslında diyecek çok bir şey yok haklarında Malezya özelinde, bir Red Bull yazısı ise tek başına lazım.

Rosberg, Gümüş Oklar adına ilk podyumu yakalamış olsa da hala belli ki 4 Büyükler arasında son sırada onlar var. Kopan lastik bijonu Schumacher'i yarışdışı bırakmış olmasaydı da performans olarak çok ciddi bir tehdit olmadı hiç bir zaman eski şampiyon. Rosberg de hiç bir zaman Red Bull'ları zorlayamadı. Brawn-Haug ikilisi bunun farkında olduklarını söylüyorlar zaten, aradaki performans farkını kapatana kadar gelen bu puanlar, onları eminim mutlu etmiştir.

Mclaren-Ferrari savaşında ise bu sefer kazanan Mclaren oldu. Hamilton, 20. başladığı yarışta daha ilk virajda tırmanmaya başladı ve bir kaç tur sonra kendinden 4 sıra önde başlayan Toro Rosso'ları bile geçmişti. Aynı Toro Rosso'ları Ferrari'lerin geçmesi ise son derece uzun sürdü. Bu sırada Hamilton, ilk 10'a girmiş, pirana gibi turluyordu.

Daha sonra Jenson Button, Avustralya'daki gibi yine dominant taktiği belirleyen pilot oldu. Bu sene pitstoplar, belirli bir taktiktense diğer takımlara reaksiyon şeklinde olduğundan, hemen arkasındaki turlarda bir çok pilotu pite girer gördük. Geçen yarışta yumuşak lastiklerle 50 tur atan Button, bu sefer sert lastiklerle 50 tur atarak yarışı 8. bitirdi. Arada Massa'ya uzun süre direndi ve Alonso'yu arkasında tutmayı başardı. Hamilton ise çok büyük bir hızla yaklaştığı Sutil'i geçmeyi başaramadı ve 6. oldu.

Bu noktada Force India'lara da değinmek lazım. Ilk defa sıralamada iki araçlarını birden ilk 10'a soktular. Ama pazar günü ilk iki yarışta olanın tersi oldu; Liuzzi bu sefer şanssızdı, Sutil ise Hamilton'a, 300 Spartalı'nın Acem Ordularına yaptığı türden bir savunma yaparak 5. oldu. Seneye koşulacak Hint GP'sinde bu ikiliye verilecek desteği şimdiden merak ediyorum.

Ve Ferrari. Cumartesi gününün en beceriksiz gözüken takımı, pazar günü de kaderini pek değiştiremedi. Yarışın başında uzun süre Toro Rosso'ları geçemeyen kırmızılar, daha sonra Jenson Button'ı geçerken çok zorlandı. Massa, geç de olsa güzel bir hamle ile geçerken, Alonso, tam atağının ortasında motoru patlayınca yarışın bitimine 1 tur kala yarışdışı kaldı. Çok ciddi bir hayal kırıklığı. Ama Red Bull'un ilk iki yarıştaki hayal kırıklığından sonra bugünü yaşadığını varsayarsak, uzun sezonda Ferrari, yine çok avantajlı. Sonuçta hala iki pilotları sıralamada 1-2.

Bu yarışta dikkat çeken diğer bir nokta, bir çok pilotun dayanıklılık sorunu çekerek kaza yaşamadan yarış dışı kalması oldu. De La Rosa daha yarış başlamadan yarışdışı kaldı (hidrolik), Kobayashi çok iyi gittiği yarışta vites kutusu sorunu yaşadı, Schumacher'i yazdık, Alonso motor patlattı, Liuzzi ve Petrov da yarış sırasında araçlarını yana çekmek zorunda kaldılar. Uzun zamandır bu kadar mekanik sorunu bir arada görmemiştik.

Yeni takımların çekişmesi de sonunda eğlenceli bir hale geldi. Henüz eski takımları yakalayamasalar da en azından kendi aralarında güzel çekişiyorlar. Bu yarışta üstün olan taraf, net bir şekilde Virgin'di. Peki dizayn sorunu yüzünden yarış bitirecek kadar büyük bir deposu olmayan araç bunu nasıl yaptı? Ben bilmiyorum, bilen beri gelsin. HRT'ler de ilk defa pist üzerinde bir araç geçtiler, Lotus için büyük bir utançtır bu heralde. Yine de yeni takımların performansının ve dayanıklılıklarının her yarışta farkedilir derecede arttığı gözüküyor. Lucas di Grassi, sadece 3 tur geride bitirdi yarışı :)

Yarıştan hemen sonraki reaksiyonlarımızı böyle belirtelim ama hafta içinde yazılacak, konuşulacak çok şey var. Bir yandan da Ürdün Rallisi'nde olan olaylar var, onları da yazmak için sabırsızlanıyorum. 18 Nisan'da Çin GP'sini izleyemeyebilirim, Türkiye Rallisi'nde olmayı planlıyorum, bu sefer siz izleyin bana anlatın.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails