Hazır daha testler ve tanıtımlar başlamamışken, 2010'a bir girizgah yapmak için tam zamanı. Bu yazı dizisinde takvim, takımlar ve pilotlar, yeni kurallar ve etkileri hakkında konuşacağız.
Takvim ile başlayalım. Sırası, yarış günleri aşağıda:
14 Mart_________Bahreyn
28 Mart_________Avustralya
4 Nisan_________Malezya
18 Nisan________Çin
9 Mayıs_________Katalunya
16 Mayıs________Monaco
30 Mayıs________Türkiye
13 Haziran_______Kanada
27 Haziran_______Valencia
11 Temmuz_______Ingiltere
25 Temmuz_______Almanya
1 Ağustos________Macaristan
29 Ağustos_______Belçika
12 Eylül_________Italya
26 Eylül_________Singapur
10 Ekim_________Japonya
24 Ekim_________Kore
7 Kasım_________Brezilya
14 Kasım________Abu Dhabi
Macaristan'dan sonra 4 hafta yaz tatili veriyor F1, bu sırada fabrikalar da kapanıyor. Geçen sene takvimde olmayıp bu sene eklenen 2 yarış var. Biri Kore, öbürü Montreal. Kore'yi henüz bilmiyoruz, inşaat halen devam etmekte. Montreal ise yılların eskittiği ama bizlerin izlemekten bıkmadığı pist. Hemen hemen her yarışında güvenlik aracının çıkmasıyla, Şampiyonlar Duvarı, nedense bol diskalifiyeleri ve eşine az rastlanır kazaları ile hevesle beklediğim yarışlardan biridir Montreal Gilles Villeneuve pistindeki yarış.
Geçen seneki yarışların hepsinin de takvimde olduğunu düşünürsek, 19 yarış ile, uzun yılların en yoğun takvimi olacak 2010. Seneye buraya Hindistan GP'sinin ekleneceğini biliyoruz. Türkiye ise sallantıda.
Formula 1 takvimi, çok ciddi pazarlık ve politika konusudur her zaman. Gidilen ülkelerdeki pist koşulları tabi ki önemli ama Macaristan gibi ultra-kötü bir pistin yıllardır takvimde kalmasının sebeplerinden birinin, girişindeki Bernie Ecclestone heykeli olduğunu herkes bilir. Aynı zamanda Formula 1, para neredeyse oraya gider, çünkü takımlar için pazar önemlidir. Ferrari, bu yüzden şu anda Bernie'ye Amerika GP'si için bastırıyor. Çünkü en büyük pazarları. Yine aynı sebepten dolayı daha fazla yarış Uzak Doğu'da ve Orta Doğu-Körfez'de oluyor. Çünkü şu anda para orada. Malezya-Singapur-Çin-Kore, Bahreyn-Abu Dhabi. Bahreyn, geleneksel sezon başlangıcı olan Avustralya'nın yerinde, Abu Dhabi de klasik sezon finali Brezilya'nın. Ayrıca Abu Dhabi pistinin hemen yanındaki Ferrari Theme Park. Hepsi birer işaret Formula 1 takvimi hakkında.
Daha önce Ezeli Ebedi blog'a "Efsane Formula 1 Virajları" diye bir yazı yazmıştım, bu seneki takvimde Fuji hariç hepsi bulunuyor. O da kişisel olarak apayrı bir sevinç konusu.
Yeni araçları görmeden hangi araç hangi piste uyacak bilemiyoruz tabi ki. Ama bir gerçek var ki büyüyen benzin depoları ve buna bağlı yükselen ağırlıklarla Monza'da motorlar, Montreal'de frenler eskisinden çok daha fazla zorlanacak mesela. O yüzden de motoru daha ekonomik benzin kullanan takımlar, her pistte bir adım önde olacak. Heralde şu anda mühendislerin en çok kafa yorduğu alan budur.
Kısacası 2010 sezonunun heyecanları, sıkıntıları, başarıları, şanssızlıkları, hayal kırıklıkları bu sahnede oynanacak. Bundan sonra sırada takımlara ve pilotlara bakmak var.
2 yorum:
Efsane virajlar yazısı harika olmuş. Ancak sanırım artık o tehlikeli ya da sorun çıkarak virajlar yavaştan yok oluyor. Eau rouge ile bir bilgi bulamadım ama bir yerde eskisi kadar keskin olmadığını, güvenlik nedeniyle değişiklikler yapıldığını duymuştum. Şampiyonlar duvarı da geçtiğimiz yıllarda geriye doğru alınmıştı çok kaza oluyor diye. Monaco'da Sainte Devote, havuz şikanındaki bariyerlerde artık yok. Tabi arabar çarpsın biz de eğlenelim demiyorum ama geçen Adrian Sutil'in de dediği gibi pistler artık aşırı güvenli ve bir o kadar da sıkıcı.
hermann tilke'yi çok eleştiriyolar çok o konuda, ama evet pistleri gittikçe "güvenli" hale getiriyolar. bi kısmı kalsa fena olmazdı. genelde yağmura kalıyo sürpriz etkisi maalesef. ama bu sezon bomba geçer bence
Yorum Gönder