06 Haziran 2011

Yeniden Bahreyn

Beklemek istedim, hemen bir yazı yazmak istemedim çünkü herkesin bakış açısını ve açıklamasını duymak istiyordum. Ama üstünden bir kaç gün geçtikten ve taraflar düşüncelerini açıkladıktan sonra, yine de Bahreyn GP'sinin yapılma sebeplerini anlamış değilim. Bir çok konu birden komplikeleşiyor, peki ne için?

Ortadoğu'daki özgürlük ve demokrasi dalgasına kapılan ülkelerden biri de Bahreyn bildiğiniz gibi. Ama bu ülkedeki protestolar bir türlü bitmek bilmiyor. Politikadan anlamadığım ve sevmediğim için Bahreyn konusunda ahkam kesmicem. Ama kesin olan bir şey var ki Formula 1, Bahreyn'e geri dönerek kendi kendini sıkıntıya sokuyor. Burada asıl amacın Bernie'nin paragözlülüğü olduğunu söylemek, işin kolayına kaçmak gibi sanki.

Bana kalırsa Bernie ve FIA, artık dünyanın en önemli para merkezlerinden olan Ortadoğu ile olan bağlarını güçlü tutmak niyetinde olduğu için Bahreyn'e geri dönüyor. Bahreyn'in, Mclaren'in önemli hissedarlarından olduğunu biliyoruz. Bunun dışında Mclaren, Ferrari, Mercedes gibi lüks sınıfı araç üreticilerinin de en büyük pazarlarından biri. Para musluğunu elinde tutanlara karşı çıkmak da o kadar kolay değil, hatta her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bahreyn'e geri dönmek, hem ülkedeki hem de bölgedeki ülke yöneticilerine açık bir mesaj aslında: "Sizinle aynı saftayız". Bunun uzun vadeli avantajlarına göz dikilmiş durumda; bir yarış daha yapılınca elde edilecek para kimsenin umrunda değil.

Peki bu da kendi içinde bir çelişkiyi ortaya çıkartıyor. Formula 1'i döndüren para, sponsorlardan geliyor. Ve sponsorluk, bir imaj yaratmak için yapılıyor. Ama Bahreyn gibi durumu sıkıntılı ülkelere gidince sponsorların yaratacağı imaj da zarar görmüş oluyor. Yani ben bir sponsor olsam, Bahreyn'de olanlara karşı, o yarışlık logolarımın aracın üzerinde olmamasını tercih ederim. Kontrat gereği belki yine parayı ödemek zorunda kalabilirim ama yaratacağım imajdır önemli olan.

Bir yandan da 20 Ekimde koşulacak Bahreyn GP'sinin F1'den götürecekleri listesi var, ki oldukça kabarık bir liste bu. Birinci ve en önemli soru güvenlik. Protestocular, yarışı, kendilerini dünyaya göstermek için bir fırsat olacak bileceklerini açıklıyorlar. Hükümet ise F1 camiasının güvende olacağı garantisini veriyor. Yani bir yandan pistte araçlar dönerken diğer taraftan dışarıda bir savaş olacak. Takımlar, pilotlar vs ciddi güvenlik önlemleri içinde, muhtemelen pistin dibinde veya içinde kalacaklarken sporu takip eden, daha düşük profilli bir sürü insan, protestoların içinde kalacak. Onlara garantiyi kim verecek?

2012 için açıklanan takvimde Bahreyn GP'si, sezonu açan yarış olarak gözüküyor. Yani yaklaşık 5 aylık bir periyodda iki kere ülkeye gidecek F1 camiası. Ne kadar mantıklı? Kim tribünlere gelecek? Ayrıca ilk defa koşulacak Hindistan GP'si de bu sezonun son yarışı olacak. Muhtemelen Bahreynliler'den çok Hindistan yarışı organizastörlerinin işine geldi bu. Sezon finali yapmak her zaman prestijlidir ve ilk senelerinde, istemeden de olsa bunu yapacaklar. Ayrıca her yeni pist, elindeki bütün zamanı kullanmak ister. Hindistan'daki pist, muhtemelen zamanında bitecek bile olsa, onlara belli bir rahatlık vermiştir bu. Ayrıca sene sonunda ilk defa Hindistan'da yapılacak olan geleneksel FIA Yıl Sonu Galası ile de yarışın birleştirilmesi bekleniyor. Lojistik olarak mantıklı. Ama peki takım personelleri? Zaten oldukça az tatil yapabilen bu insanlar için Noel zamanının Hindistan'da geçirilmesi, ciddi bir moral, motivasyon ve performans kaybı olacaktır.

Şu anda F1'de aktif olanlar arasında sadece Mark Webber, delikanlı gibi çıkıp düşündüklerini açıklayabildi. Takımlar, konuyu FOTA toplantısında konuşacaklarını açıkladılar ama buradan da bir iki yuvarlak cümle hariç ciddi bir kararın çıkmasını düşünmek naiflik olur. Herşeyi geçtim, Mclaren'in hangi tarafta oy kullanacağı açık, böylece oy birliği ile verilecek bir karar olması imkansız. Yine de F1 emeklileri, düşüncelerini çok rahat bir şekilde açıklayabiliyorlar. Bunlardan biri Damon Hill, öbürü de Max Mosley. Artık onları, bu sahnedeki çıkar ilişkilerine bağlayan bir durum yok. O yüzden özgürcene konuşabiliyorlar.

Mark Webber'in dediği gibi, bu karara rağmen Bahreyn GP'sinin yapılıp yapılamayacağı hala bir muamma benim gözümde de. F1 camiasının, sessizliğinin arkasında, yine de ülkeye gitmek istemediği izlenimini de alıyorum ama kontratsal konulardan dolayı ses çıkaramıyorlar. Yine de ilk fırsatta yarışı yine iptal edip "biz gelecektik ama olaylar geçmedi" diyeceklerini düşünüyorum. Ama F1, politikadan uzak durma politikasının içine etmiş olmuyor mu?

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails