12 Mayıs 2011

Selahattin'in Türkiye'si

Bu yazının sebebi bir başka yazı. Selahattin Duman, 9 Mayıs'ta Vatan Gazetesi'ndeki köşesinde F1 Türkiye GP'si hakkında önemli gözlemlerde bulunmuş, buradan okuyabilirsiniz. Hatta kesin okuyun, enteresan bir yazı. Aşağıda okuyacağınız yazı, Duman'ın hiciv yapmadığını ve ters manyer vermediğini düşünerek yazılmıştır. Eğer öyle yaptıysa affola, büyüksün Selahattin Duman!

---------------------------------

Yıl 2015. Ülkemize dış güçlerin kazıklama içgüdüsüyle gelen Formula 1'i, "Istanbul ahalisi"nin tek yumruk olup denize dökmesinin dördüncü yıldönümü. Zengin piçi Formula bebelerinin, bir de onlara özenen, zaten hayatını orta sınıf anne babasını sömürerek geçiren çapulsuzların dışında kimse, bu salak oyuna gelmedi. Böylece başında hipofiz cücesi Bernie Ecclestone'ın olduğu dış mihraklar, arkalarına bile bakmadan gittiler. Oh!

Türkiye'deki son GP'nin koşulduğu günlerde Birleşmiş Milletler on yıllık "Yollarda Güvenlik" promosyonuna başlamıştı. Biz de o salak araba merdanesine vereceğimiz yıllık 26 milyon doları, bu güzel amaç uğruna harcıyoruz. Emniyet şeritlerimizi genişlettik, asfaltlarını düzelttik. Havalı korna, emniyet kemeri başı ve kırmızı-mavi çakar fiyatlarını indirdik. Otomobil modifiye parçalarına uygulanan gümrüğü sıfıra indirdik. Harbi delikanlılarımız rahat rahat yarışsınlar, başka araçlar onları rahatsız etmesin diye orta yerinde iki köprü olan o canım otobanları günün belirli saatlerinde trafiğe kapatıyoruz. Böylece kazananı herkesin anladığı yarışlar yapılıyor.

Ayrıca zengin piçleri ve onlara özenen orta sınıf bebelerinin ecnebi özentisi hayat tarzlarının da önüne geçmek için önlemler aldık. Artık camına siyah film kaplatmayan, belli bir sesin altında çıp tak müzik dinlemeyen, düzgün fren yapan ve kalkışlarda yavaş kalanlara da trafik cezası var. EDS'lerle kırmızı ışığın son 2 saniyesinde hala yerinde duranlara fotoğraflı delilleri yollanıyor, 3 kere tekrarlarlarsa ehliyetlerine el koyuluyor. En müjdeli haber ise Türk otomotiv sektörünün önünü kesenlere inat (Ferrari gibi firmalar filan), Serçe ve kuş serisi otomobillerimizin seri üretimine yeniden başladık. Özlediğimiz eski özelliklerinin yanında opsiyonel olarak gerçekten işe yarayan (ama merkezi olmayan) kilit, cam silebilen silecekler, kurukafa şeklinde vites topuzu, aracın rengine uygun "maşallah" ve "babam sağolsun ama alın teri" yazıları, Cadillac amblemleri ve değişen renklerde far da sunuluyor.

Bir yandan da ülkemizin ahlak seviyesi de regüle ediliyor artık. Seksüel prodüktör camiası, uzun süren sessizliğini Selahattin Duman'ın tokat gibi yazısı sayesinde sona erdirdi ve 2011'den beri kullanılmayan Istanbul Park pistinde dernekleşerek isteyen gençlere kurs vermeye başladılar. Onların müzikleri daha bir farklı yalnız, "o tip" müzikleri ancak sertifikalı seksüel prodüktörler çalabiliyor. Böylece porno websiteleri, otobüslerde elele tutuşmalar gibi tarihinde hiç görmediği ahlaksızlıkları uzun uğraşlar sonucunda elimine etmiş ülkemizde cinsel aktiviteler de doğru ve işin ehli ellerden yayılıyor.

Bir de size, şahane ülkemize tehdit oluşturanların başına gelenleri anlatayım, ibret-i alem olsun. Etiler-Ulus hattında gezinen zengin piçleri var ya, hani şu müziği sadece şan olsun diye dinleyen bebeler, Serçeli cengaverlerimizi üstlerine saldık ve teker teker telef ettik. Yeditepe Üniversitesi'ni kapattık. Formula (ama Formula 1 diil, sadece Formula) günlerinde de gittikçe azaltılan içki tüketimini, toptan yasakladık. Yerine üzüm suyu, şalgamı pohpohluyoruz. Paranın kime gideceğine de karar verdiğimizden artık ne o zengin piçleri ne de babaları olacak denyolar zengin. Onlara özenen orta sınıf zavallılar, ailelerinin sırtlarından geçinmesinler diye master yapmayı yasakladık. En fazla üniversite, o da belki. Memur çocuklarını, onlara özel bir yasa ile taksicilik ve minibüsçülüğe özendiriyoruz. Bu sınıfa girenlere taksi plakası ve minibüs hattı bedava. Onları araçlarının arkasındaki TKMF (Türkiye Kapışma ve Makas Federasyonu'nun kısaltılmışı) ibarelerinden anlayabilirsiniz, onlara lisansı TKMF çıkarıyor çünkü.

Yeri geldiğinde göz zevkimizi, yeri geldiğinde sinirimizi bozan otistikleri, dış güçlerin Türklüğü bozmak için aramıza attıkları bozuk tohumlar olduğunu bilimsel olarak kanıtladıktan sonra, koyduk çuvala salladık salladık vurduk duvara. Hipofiz cücelerine de, Selahattin Duman'a Bernie Ecclestone'ı hatırlattığı için, evden çıkma yasağı getirdik. Yurtdışından saçma sapan gruplar bıkbık ettiler, faşitmişiz, insan değilmişiz diye ama neyse ki irademiz güçlüdür bizim. Yılmadık ve Türkiye'yi 2023 hedefine doğru emin adımlarla götürüyoruz.

Kısacası siz siz olun, Selahattin Duman gibi saf süzme insanların peşinden ayrılmayın. Onlar ülkemizin doğru yöne gitmesi, gelişmesi ve büyümesi için el üstünde tutmamız gereken fikir prodüktörleri. O yoldan ayrılanların başına ne geldiğini de okudunuz. Aman ha, iyi çocuklara benziyorsunuz, üzmeyin anne babalarınızı...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails