10 Mayıs 2010

Webber, Si!

Anneler günü ve Yeni Zelanda Rallisi ile çakışan Katalunya GP'sini canlı izleyemedim. Bir de Digitürk, sessiz ve durarak kaydederek beni iyice sekteye vurdurmuş oldu. Yine de bir şeyler yakaladım yarıştan.

En belirgin olanı Webber'di. Polden sonra sadece ilk virajda zorlandı, geri kalanında kafası rahat bir yarış oldu Avustralyalı için. Ayrıca Red Bull'un hem hızda hem de geliştirme hızında diğer takımlardan bir adım önde olduğunu gördük. Fark kapanacağına açılmış ve bundan sonra rakiplerinin fazla fazla çalışması gerekecek belli ki. Ama Vettel, Red Bull'un hala teknik dayanıklılık konusunda mükemmel olmadığını, bu hızlı aracın bile bir aşil tendonunun olduğunu hatırlattı. Yine de 3. olması ise bambaşka bir başarı.

Ferrari'lerin son derece silik olduğu haftasonunda, Alonso, takım liderliğini pekiştirirken, bir yandan da Massa, kendisini Italyan takımında tutacak formdan bir adım daha uzaklaştı. Önünde kapışan Button-Schumacher'e bir türlü yaklaşamayarak tifosileri hayal kırıklığına uğrattı. Kubica-Ferrari flörtü, şimdiden gazetelerde yeterince yer buluyor.

Mclaren ise günün şanssızı idi. Hamilton'ın son turda lastik patlatması, akıllara aynı pistte Kovalainen'in lastiğinin sönüp duvara girmesini hatırlattı. Lewis'in bu sene pek şanslı olduğu söylenemez. Button'ı ise Schumacher'siz anmak olmaz bu yarışta; sadece birbirlerini gördü iki pilot. Ve hatta Schumacher, bu yarışın en iyi sürüşünü yaptı. Kendisinden açıkça daha hızlı Button'ı, tur üstüne tur arkasında tutmayı başarmak, eski Schumacher'e yavaş yavaş dönmenin sinyalleri olabilir.

Günün bir başka başarılı sürüşü ise Alguersuari'den geldi. Genç Ispanyol, ciddi geçiş hamleleri yaptı, bir pitten geçiş cezası almasına rağmen son puana tutundu. Eğer o cezayı almamış olsa ne olurdu diye sormadan edemiyor insan. Barrichello kadar fazla sıra çıkmasa da, Jaime'nin bir üst kademe bir takımda yer bulması gerekiyor.

Hızlı izlediğimden mi bilemiyorum ama sezonun Bahreyn'den sonraki ilk normal yarışı, hiç de fena değildi sanki. Güzel çekişmeler, şans/şanssızlık, pitstoplarda geçişler; hepsi vardı ve sonucunu merak ettirdi. Demek ki yağmur olmadan da yarışlar fena geçmeyebiliyormuş. Haftaya Monaco var, çok sıkıcı veya inanılmaz heyecanlı geçebilir. Sonra da Türkiye GP!! Işte şimdi F1 sezonu hız almaya başladı yavaş yavaş!

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails