Hazır Lotus'tan bahsetmişken, Renault anlaşmasının niye ancak bugün açıklanabildiğinden de dem vuralım. Yalnız yavaş okumak ve yüksek konsantrasyon gerekecek. Bu paragrafta 3 farklı Lotus var: 1- Lotus, yani şu anki takım, 2-Lotus Group, yani Lotus'un yol araçlarını da üreten, Proton'un sahibi olduğu Malezyalı firma, 3- Team Lotus, yani efsanevi takımın ismi ve isim hakkı. Lotus, Formula 1'e girerken Colin Chapman'ın ailesi ile anlaşıyor ve efsane ismi kullanıyor. Yani, gibi gibi. Team Lotus olarak değil ama Lotus Racing olarak. Ama sene içinde, 2011'den itibaren efsanevi Team Lotus markasının da kullanımı hakkında anlaşıyorlar. Bunu duyan Lotus Group ise gelişmelerden memnun değil. Çünkü şirketin başındaki Isviçre-Türk asıllı Dany Bahar, bu ismin ne kadar yüksek bir marka değeri olduğunu biliyor ve bunu kendi kullanmak istiyor. Hele de vizyonu, Lotus yol araçlarını Ferrari ve Aston Martin'e rakip olarak lanse etmek olan biri için bu nokta çok kritik. Bu yüzden de Ingiltere ve Malezya'da davalar açılıyor ve Team Lotus markasının kendilerine ait olduğunu, bu konuda karar verme yetkisinin Chapman ailesi veya Lotus Racing'de olmadığını belirtiyorlar. Henüz bir karar verilmiş değil ama bu süregelen hukuksal süreçten dolayı Lotus Racing, Renault ile olan anlaşmasını bir türlü açıklayamadı.
Bugün Renault ile Lotus arasındaki anlaşma açıklanırken çok dikkat çeken nokta, iki takımın da Lotus ismini kullanmamasıydı. Renault, 1Malaysia Racing Team UK ile yaptığı anlaşmadan memnunmuş; Tony Fernandes ve Mike Gascoiyne ise seneye kullanacakları araçta Renault motoru görmekten. Sanki Fernandes ve ekibi, Lotus isim hakkını kaybediyor gibi algılanabilir bu gelişme. Yoksa niye kendi takımına adıyla hitap etmesinler? Lotus, 10. olarak güzel milyon dolarlar kazanacak olabilir ama ana sponsoru olmayan herhangi bir F1 takımının şu anki mücadelede varolması imkansız, özellikle de Lotus gibi küçük bir takımın. Burada Fernandes, kendi markası AirAsia'yı topa sokabilir. Veya bir başka ana sponsor bulabilir; sonuçta Renault ve Red Bull müşterisi olarak muhtemelen seneye sonlarda olmayacaklar ve bu anlaşmalarla elleri son derece güçlü.
Lotus Group'un ise başka planları var. Araçlarını dünyanın en iyi araçlarıyla aynı markette göstermek için bol bol reklam yapmaları ve bunun en kısa yolunun da F1'den geçtiğinin farkındalar. Halihazırda Lotus ile beraber hareket edecekleri noktada baskın taraf olmak istiyorlar ve Tony Fernandes'in ekibi ile hısım olarak başlamış bir ilişki ne kadar iyiye gidebilir? Eğer Malezya mahkemeleri, iki grubun tek çatı altında birleşmesine izin vermezse Dany Bahar ve ekibinin Lotus ismini alıp Renault'nun kapısını çalacağı söyleniyor. Zaten Gerard Lopez'in, Renault'ya para getirmekte sıkıntılı olduğu ve takımın likit sorununun açığa çıktığı bugünlerde, Renault'nun bir bölüm hissesini alarak hem onları kurtarabilir hem de kendini F1'in ortasına atabilir Bahar. Lotus-Renault; kulağa da hoş geliyor. Komplo teorisi üretirsek, aslında Lotus Group'un Renault ile, kağıt üstünde olmasa bile, bu konuda anlaştığını, şu anki Lotus takımına da Renault motorları vererek sus payı sundukları, bu yüzden de Lotus'tan kimsenin takıma ismiyle hitap etmediğini düşünebiliriz. Sanki herşey oturuyor.
Yine de heyecanlı giden bir F1 sezonunun ardından, bu enteresan hikayeye çok fazla yerde rastlayabileceğimize inanıyorum. Seneye bu iki takımı nasıl anacağız bakalım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder