Son 10 yıldır F1'in bütün yeni pistlerini çizen Hermann, en son Kore ile işini bitirdi. Bu sezonun sonunda yarış yapılması umulan pistteki işler, biraz yavaş olsa da gidiyor. Ama kimse orada yarışabileceklerinden emin değil. Eğer bu seneki sözünü tutamazsa, Kore, 2011 takvimine de giremiyor olacak. Yukarıdaki resimlerde de gözüktüğü gibi binalar hazır sanki, ama söylentilere göre asfalt dökümü bitmemiş. Olmadı WRC parkuru olur, napalım. Eldeki malzemeyi doğru kullanmak lazım.
Şaka bir yana asıl konu, dizaynları yeni ortaya çıkan Hindistan ve Austin pistleri. Hindistan, son bir kaç yıldır F1'de yer sahibi olmaya çalışıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, F1 de Hindistan gibi dev bir pazarı kucaklamaya çalışıyor da diyebiliriz. Narain Karthikeyan gibi kötü bir başlangıç, sonradan Force India takımıyla doğru yöne gitmeye başladı neyse ki. Şimdi de Karun Chandok var(dı en azından). Yani meyve olgunlaşıyor. Seneye Hindistan pistinin de takvime dahil olacağı söylentileriyle, meyve dalından koparılmaya hazır olacaktır.
Tilke'nin dizayn şemalarına göre, Hindistan pistinin en ilginç özelliklerinden biri ciddi yokuşları olacak. Özellikle 2-3. virajlar arasındaki tırmanış, ve sonraki düzlükteki iniş, enteresan olmaya aday. Bir başka dikkatimi çeken öğe ise, bu pistte bir back-straight kavramının olmadığı. Yani start-finişin hemen paralelinde, nispeten turun başında bir düzlük var, ama sonrasında, F1 pistlerinin çoğunda bulunan arka düzlük yok. Ayrıca bu düzlük, ilk yarısında yokuş aşağı, sonra yokuş yukarı. Pistin devam eden bölümlerinde peşi sıra iki şikanı ile Spa Francorchamps pistinin eski Bus Stop'unu hatırlatan bir bölüm var. Hemen arkasında da Indy-vari, yatık bir 180 derecelik sağ viraj.
Austin ise takvime 2012'de girmesi düşünülen bir pist. Amerika'nın ilk amaca-özel F1 pistine dönüşecek planlar, geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. Yine Tilke'nin elinden çıkacak olan pistin özelliklerinin başında saat yönünün tersine dönecek olması var. Ayrıca ilk viraja giden bölümün ciddi bir yokuş yukarı olması, peşinden gelen 180 dereceye yakın sol virajı kör giriş-çıkış yapıyor. Eminim çok enteresan olacaktır. Ama Austin pistinin en en dikkat çekici özelliği ise, ilk virajdan sonrasının tamamen diğer pistlerden kopya olması. KPSS'de bile böylesine alenen yapılmamıştı bu iş. Ilk iki virajdan sonraki kısım, Silverstone'un başındaki Maggots-Becketts bölümünü, arka düzlükten sonraki bölüm Hockenheimring'in Stadyum bölümünü, hemen ondan sonrası ise bizim 8.virajımızı andırmıyor, aynen kopyalıyor. Tavo Hellmund, pisti dizayn ederken eski pistlerden ilham alıcaz dedikten sonra galiba ilham kelimesinin üstünü çizmiş ve direkt almış. Bununla ilgili bir başka nokta da, 8. virajımızın, F1 klasikleri arasındaki yerini ortaya koyması. Gurur verici (sanki ben dizayn etmişim gibi).
Yazılanlara göre Hindistan pistinin ortalama hızı 210 km. Austin'deki maksimum hız ise 320 km. Hindistan pistinin uzunluğu 5.1 km iken Austin 5.4. Ikisinde de ciddi iniş çıkışlar var ve ikisinin de uzun düzlüğü, ortasından kot farkları sayesinde kırılmış durumda diyebiliriz.
Bunlar olurken, bir haber de Roma'dan geldi. Bir süredir Roma'da yarış düzenleyeceğiz diye ses çıkaran Roma valisi Gianni Alemanno, bu sefer de pistin 2012 veya 2013 takvimine ekleneceğini açıkladı. Şehrin EUR bölgesinde olması planlanıyor ayrıca pistin (orası neresi hiç bir fikrim yok). Ama pist ile ilgili detaylı bilgileri F1 Fanatic'in sitesindeki bu eski haberden bulabilirsiniz. Planları biraz daha kesinleşsin, daha detaylı konuşuruz onlar hakkında.
Ve her pist yazısında olduğu gibi, insan sormadan edemiyor: Bakalım bizim kaderimiz ne olacak?
2 yorum:
texas da ilk virajı abartmış artık. o ne öyle abi ya.
di mi? bol bol kazaya sahne olur gibi geliyo bana. çok kör
bu arada bu hafta tahmin yapmayı unuttun galiba, gözler aradı :)
Yorum Gönder